Anamur

      Anamuryum

      Mamure Kalesi

      Ak Cami

      Ala Köprü

      Titiopolis

      Çoban Kalesi

      Nagidos

      Softa Kalesi

      Arsinoe

      Zavrak Taş

      Kızıl Kilise

      Çukurpınar Mağarası

      Köşekbükü Mağarası

Anamur'un Tarihi

Anamur'un tarihi antik çağlara kadar uzanmaktadır. Adı, Kilikya dilinde "rüzgarlı burun" anlamına gelen ve ilçenin ilk yerleşim yeri olan "Anemurium" dan gelmektedir. (ANEM= BURUN, ORİUM= RÜZGAR demektir)

Fenikeliler tarafından koloni olarak kurulan Anamur'da tarihsel olarak Fenikeliler, Hititler ve Asurlular daha sonra ise İranlılar ve Romalılar hüküm sürmüşlerdir. Romalılardan Bizanslılara geçen Anamur, Bizanslılar zamanında yeniden inşaa edilmiştir.

Anamur, kendini ""Evrenin Kralı" olarak anan dönemin Hitit Kralı IV. Tuthaliya (M.Ö. 1250 - 1220) tarafından, himayesine sığınan Mattuvatta'ya verilmiştir. Ancak Mattuvatta, Hititlerin zayıflamasından yararlanarak Anamur'dan Afyon'a kadar bir prenslik kurmuştur.

M.Ö.VIII. Y.Y.da Asurluların daha sonra Perslerin ve M.Ö.333'de de Büyük İskender'in Egemenliğine girmiştir. İlçe, Büyük İskender ölünce Selefkosların eline geçmiş, M.Ö.I. Y.Y.da Roma İmparatoru Caligula tarafından bütün Kilikya Kıyıları ile birlikte Commagene Kralı IV.Antoochus'a verilmiştir. M.Ö.IV.yy. da Bizans Hakimiyetine giren Anamur, M.SVIII.yy.da Araplar ve Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir.

Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat, Ertokuş Beyi, kıyı şehirlerinin alınmasına memur etmiş, o da M.S.1228'de Anamur'u zaptetmiştir. Daha sonra Karamanoğulları'nın idaresine geçen Anamur bilahare 1471 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır.

1859 yılında, Osmanlı idari teşkilatında Bucak 1869 yılında ise İlçe olmuştur.

Türklerin Anamur'a gelişi 11. ve 12. asıra dayanır. Anamur'a yerleşen Türk boyları Oğuzların Yiva (Yuva) boyuna mensuptur. Anamur'a gelen Oğuz ailesi Üçoklar boyunun Denizhan koluna dayanır. Buradaki halk 1235 yılında Gülnar üzerinden gelerek yerleşmişlerdir. Bu boy Orta Asyanın Balkas gölü kıyılarında bulunan Gülnar isimli bir kasabadan gelmiştir.

Oymağın başındaki Yahşi Bey'in öldürülmesi ile başa Gülnar Hatun geçer. Onunda arap fedaileri tarafından öldürülmesi ile oymak Göksu'nun batı yakasına yerleşir. Burada kalabalıklaşan halk çevreye sığmayınca Gülnar Hatun'un ana tarafı (Büyük Keçeli) adıyla Ovacık'a yerleşir. Baba tarafı da Bozdoğan ismiyle Anamur'a yerleşir. Bozdoğanlar Anamur'daki Kıbrıslı firenkleri kovarak yeni gelen başka oymaklarla birleşirler.

 

 

"Anamur" adının kaynağı

Adı Kilikya dilinde Rüzgarlı Burun demek olan ANEMORİUM kelimesinden gelir. ANEM= BURUN, ORİUM= RÜZGAR demektir. Günümüzde Anamur burnunda tarihi kent olarak Anemorium antik şehri halâ dimdik ayakta durmaktadır.

Anamur dar bir kıyı şeridinde kurulu şirin bir ilçedir. Bu güzel ilçenin güneyini mavilerin en güzelini oluşturan Akdeniz çevreler. Türkiye'nin en güney uç noktasına rastlamakta ve 36.Kuzey paraleli Anamur' un 5-6 km. güneyinden geçer.

Mersin iline bağlı olup, İl merkezine uzaklığı 223.00 km , doğuda Gülnar ilçesi, Kuzeyde Ermenek, Batıda Gazipaşa ilçeleri ile çevrilidir. Denizden yüksekliği 20.m, denize uzaklığı ise 3.km. civarında olup etrafı sarp Toros dağları ile çevrilidir. Yüzölçümü ise 2005 km2 dir. Anamur, Torosların kıyıya çok yakın ve paralel olarak uzanması dolayısıyla diğer şehirlerimize ulaşım yönünden çeşitli güçlüklerle karşılaşılmaktadır.

Anamur merkezi Torosların eteğinde kurulmuş olup, köylerinin bir çoğu sarp Toros dağlarının yamaçları arasında sıkışmış durumdadır. Buralar dağ ve yayla köyleri ile doludur.

Anamur deniz kıyısında olmasına rağmen turistik imkanlardan yoksun bir bölge konumundadır. Bu da ulaşımın zorluğundan kaynaklanmaktadır.